Film Önerisi | VOL-İ (WALL-E)

28 Kasım 2020 Cumartesi

Kitap Önerisi | Köpek Kalbi - Mihail Bulgakov


Merhabalar.

Daha evvel Mihail Bulgakov'un Genç Bir Doktorun Anıları adlı kitabının yorumuna yer vermiştim yazılarımdan birinde. Hemen şuradan ulaşabilirsiniz. Geçen zamanın ardından yeni bir kitabı daha çevrilmiş Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları tarafından: Usta ve Margarita (1967). Usta ve Margarita, en iyi eseri olarak tanımlanıyormuş.

Genç Bir Doktorun Anıları kitabını okurken sevmiştim Bulgakov'un tarzını ve yazım dilini. Biraz kara mizah, biraz da dönem eleştirisi... Tıp Fakültesi'nden mezun olmuş olması eserlerine de yansıyor ister istemez. Bu kitabın temelinde de tıp ve bilim yer almakta keza. Tabii, aynı zamanda biraz da fantastik bir eser, Köpek Kalbi. Bulgakov'un dilini anlamanız açısında kitabın ilk paragrafını iliştireyim şuraya hemen:
U-u-u-u-u-u-hu-hu-huhu-uu! Ah bana bakın, ölüyorum! Son duamı uğulduyor tipi kemeraltında, ben de onunla birlikte uluyorum. Bittim artık, bittim. Halk Ekonomisi Merkez Sovyeti çalışanları için yeterli beslenme yemekhanesinin önünde, kafasına kirli bir külah geçirmiş alçak bir aşçı kaynar su döktü üstüme ve sol böğrümü haşladı. Adi herif, bir de proleter olacak! Tanrım, çok acıyor! Kemiklerime kadar eritti kaynar su. Şimdi uluyorum, uluyorum, uluyorum ama ne faydası var ki ulumanın?
Bir bilim insanı olan Profesör Filipoviç, gençleşmenin formülünü bulmuş bir adam. Hayvanlardan aldığı er bezlerini yahut yumurtalıkları, müşterilerine naklediyor ve onların gençleşmesini sağlıyor. Bir gün bunun tam tersini gerçekleştirmek üzere kolları sıvıyor: İnsan er bezlerini ve hipofiz bezini bir köpeğinkiyle değiştirmek. Sokaktan bulduğu yaralı bir köpeği eve getiriyor ve onu besliyor, yaralarını iyileştiriyor. Köpek iyileştiğinde ve yeni ölmüş, henüz organları işlevini tam olarak kaybetmemiş bir adam bulunduğunda da önünde herhangi bir engel kalmamış oluyor. Ölmüş adamdan aldığı er bezlerini ve hipofiz bezini köpeğe naklediyor. Ve ardından köpeğimiz Şarik'in insana dönüşme süreci başlıyor.


7 odalı bir evde geçen bu hikaye, büyük bir olayı anlatmasına rağmen aslında sakin ve kendi halinde bir ilerleyişe sahip. Bir yandan evin içerisinde vakit geçirirken bir yandan da dışarıdaki, Rusya'daki atmosferi soluyorsunuz. Bürokrasiyi ve insanlar üzerindeki etkilerini görüyorsunuz. Bir hiciv eseri aynı zamanda, Köpek Kalbi. Arka kapakta da bahsettiği gibi: "Komünistlerin küçük burjuva değerlerinin üstünde yeni bir Sovyet insanı yaratma ideallerini hicveden Köpek Kalbi..."

Benim severek okuduğum bir eser oldu. Bulgakov'un dilini çok seviyorum çünkü, diyaloglarını okurken kendinizi asla yabancı hissetmiyorsunuz eserin dünyasına. Yaşayan karakterler oluşturmayı çok iyi başarıyor. Ancak Genç Bir Doktorun Anıları kitabı benim için hala ayrı bir yerde. Daha evvel Bulgakov eserlerinden herhangi birini okumadıysanız naçizane önerim, ilk sıraya Genç Bir Doktorun Anıları kitabını koymanız. Sonrasına siz karar verirsiniz nasıl olsa.

Puanım 8/10.

Alıntılar:
...En önemli şey gözlerdir! Tıpkı barometre gibidirler. Kimin ruhunda büyük bir kuraklık var, kim durduk yere böğrüne tekmeyi yapıştırabilir, kim kendi gölgesinden bile korkar, hepsini ele verir. İşte bu uşak ruhlu sonuncuları ayak bileğinden ısırmanın tadı hiçbir şeyde yoktur.

Şunu anlayın ki, asıl korkunç olan artık köpek kalbi değil, insan kalbi taşıması. Yani doğada var olanlar arasında en rezilini. 

Esen kalın, hoşça kalın.

Paylaş :

Facebook Yorumlar

0 comments :