Bir gün uyansanız ve kendinizi 3 yıl sonrasında başarılı bir kariyere, istediğiniz bir görünüme ve yakışıklı, milyoner bir kocaya sahip bulsanız?
Ancak arada geçen bu 3 yılı hiçbir şekilde hatırlamıyor olacaksınız.
Beni Hatırladın Mı?, Sophie Kinsella'nın 2008 yılında yayımlanan Chick Lit/Romance kategorisindeki kitabı. Kinsella'yı belki okuyanlarınız vardır, belki bazılarınız Bir Alışverişkoliğin İtirafları serisini okumuş ya da filmini seyretmişsinizdir, oradan biliyorsunuzdur. Ben bu kitabı, Alışverişkolik serisini ve 2017 yılında okuduğum Audrey'yi Bulmak kitabını tamamen unutmuş olarak aldım. Sadece çerezlik bir kitap okumak niyetindeydim çünkü. Söylemeliyim ki Alışverişkolik serisini okumadım ancak filmi çıktığı yıllarda izlemiş, baya da beğenmiştim.
Gelelim Beni Hatırladın Mı?'ya...
Kitap, ana karakterimiz Lexi'nin iş çıkışı arkadaşları ile gittiği bir barın dışında, yağmurda taksi bekleme sahnesi ile açılıyor. 25 yaşında, döşemeler departmanında Yardımcı Satış Elemanı olarak çalışıyor. Saçları kabarık, dişleri çarpık, vücudu tombik (?) ve aşk hayatı berbat kendisinin. Bu taksi bekleme sahnesinde artık o kadar usanıyor ki durumdan bir taksi yakalıyor güç bela ve başka birinin binmeye çalıştığını fark edince depar atarak taksiye koşturuyor.
Ve güm.
Ayağı takılınca yere yapışıyor.
Ertesi gün uyandığında ise fark ediyor ki annesi biraz yaşlanmış gibi... Kendi elleri ise artık manikürlü, dişleri yapılmış, saçları artık şampuan reklamlarındaki gibi parıl parıl, vücut desen Victoria Secret modeline dönüşmüş... Peki bunlar bir gecede nasıl mümkün olmuş olabilir? İşte mesele de tam olarak bu: Uyandığı tarih, taşa takılıp yere kapaklandığı tarihten 3 yıl sonrası.
3 koca yıl.
Ve bu 3 yıla dair hiçbir şey hatırlamıyor.
Ve hastanede uyanmasının sebebi de yaşadığı bir trafik kazası.
Kitap boyunca Lexi'nin yeni mükemmel (!) hayatını onunla birlikte keşfediyoruz. Dönüştüğü yeni kişinin nasıl biri olduğunu o da bizimle beraber öğrenirken aslında mükemmel olarak etiketlediği hayatının pek de öyle olmadığını fark ediyor. Bir yandan geldiği noktayı sorgularken diğer yandan bu ani değişimin neyden kaynaklandığını çözmeye çalışıyor.
O gün tam olarak ne yaşandı da hayatını tümden değiştirmeye karar verdi?
Şimdi kitap bir Chick Lit kitabı, onun bilincinde olarak yapacağım yorumumu. Su gibi aktı gitti öncelikle, bazı yerler gereğinden uzun olsa da. Klasik bir kendini yeniden keşfetme, kararlarını sorgulama kitabıydı. Romantik türün en sürükleyici kitaplarından, demiş arka kapakta Cosmopolitan. Romantik kitap görmemişler sanırım. Romantikliğe dair pek bir şey yoktu zira kitapta. Yani adı var, esamesi yok. Romantik ilişki yaşadığı kişi dış kapının dış mandalı gibi konumlandırılmış. Karakteri ve sahnelerini çıkar, hiçbir kaybı olmaz hikayenin. Çok büyük bir aşk var ortada ama sözde, dediğim gibi.
Romantik açıdan doyursun beni diyorsanız bu kitabı pek tavsiye etmem.
Onu söylemiş olayım.
Esen kalın, hoşça kalın.
0 comments :