Film Önerisi | VOL-İ (WALL-E)

3 Şubat 2017 Cuma

Kitap Önerisi | Dönüşüm - Franz Kafka

Dönüşüm - Franz Kafka

Merhabalar.

Franz Kafka'nın Dönüşüm'ünü biraz daha geciktirseydim kendimi fazlasıyla kötü hissedecektim muhtemelen. Hoş, bu vakte bıraktığım için de iyi hissetmiyorum fakat geç olsun güç olmasın, demişler. Aldım, okudum ve iyi hissediyorum.

Dönüşüm kitabı başlı başına farklı bir eserdi, güzeldi. Eseri okuyup sindirme aşamasının ardından da hakkında araştırma yaptım, bilmediğim şeyleri öğrenmek için. Ve ortaya şunlar çıktı:

Dönüşüm giriş cümlesi ve devam cümleleri ile Almanca'ya has anlamlar içerdiği için çeviride anlamı tam olarak kavranamamakta imiş. Ayrıca Franz Kafka ana karakter Gregor Samsa'nın 'dönüşüm'ünü yansıtırken yayıncısından özellikle kapağa böcek konulmamasını istemiş. [Gregor da dönüştüğü yaratık hakkında pek detaylı bir bilgi vermiyormuş zaten.]

Düşüncelerime gelecek olursam kitabı beğenmedim deme lüksüne sahip değilim, kendi açımdan. Çünkü farklı eserleri, farklı bakış açılarını seviyorum. Kafka'nın anlatmak istediği şey de bulaştı parmaklarıma, hak vermemezlik yapamadım. Öyle ki eser anlamlar diyarına gömülmüş. Siz ne algılayabiliyorsanız onu algılıyorsunuz.

Gregor Samsa'nın başkalaşıma gösterdiği tepki de çok başkaydı. Soyutluk ile somutluk arasında dengede kalmaya çalışan bir düşünce peyda oldu bende. Ailesinin ve çevresindeki insanların da bu başkalaşıma karşı gösterdikleri tepki, kitabı farklı kılan bir diğer özellikti. Çoğumuz bir böcek ya da bir hayvan olmayı istiyoruz aslında, dolaylı yoldan. Kimimiz öyle de yaşıyor hatta. Sabahtan akşama kadar temel ihtiyaçlarını karşılamak dışında hiçbir şey yapmamak. Kulağa iyi geliyor sanki?

Kitabı okurken Gregor Samsa ile bütünleşiyor, hatta bu 'böceğe' sempati bile duymaya başlıyorsunuz bir yerde. Diyebileceğim çok fazla bir şey yok, ne söylersem ayıp edecekmişim gibi geliyor. Sadece bu öyküyü bir an önce okumanızı önerebilirim size. Ama yavaş yavaş... sindire sindire. Aceleniz yok, Gregor Samsa'nın da acelesi yok. Bütün cümlelerini anlaşılmak adına serpiştirmiş sayfalara Kafka. Ne okuyorsam kendi yüreğinden damlayan katran rengi mürekkepten okudum sanki.

Onu anlıyorum ve bu ne kadar iyi bilemiyorum.

Kitap bitince Ben bunun bir de filmine bakayım, dedim. Araştırdım internette, birkaç tanesine denk geldim hatta. Youtube'da aratınca bulabilirsiniz bir tanesini. İzleyip inceleyeyim dedim lakin beğenemedim maalesef. Diğer bulduğum filmin ise sadece fragmanını izleyebildim, ücretliymiş kendisi. Fragmanına bakmak istiyorsanız hemen şuraya tıklayabilirsiniz. Şahsen ben bu filmi daha bir iyi buldum hikayeye bağlı kalışı ve görselliği yüksek tutuşu açısından. Tabii bunlar sadece fragman gözlemlerim.

Sözün özü, Dönüşüm güzel bir kitap, evet lakin Kafka zor bir adam. Size elini uzatmıyor, kendi dünyasına davet etmiyor hemen öyle. Okuyucu olarak sizin onun dünyasına giriş yapabilmeniz gerekiyor. Bu öyle çabucak gerçekleşmiyor elbette. Siz giriş yaptığınızı zannediyorsunuz lakin sadece asıl kapının önünde dolanıp duruyorsunuz. Küçük ama çetin bir kitap, Dönüşüm. Şahsen ben kendisini belli aralıklarla okuyup anlayabilmeyi umut ediyorum.

Puanım 4/5.

Birkaç küçük alıntı:
"Herkes , beraberinde taşıdığı bir parmaklığın ardında yaşıyor. Şimdi hayvanlarla ilgili bunca şey yazılmasının nedeni de bu. Özgür ve doğal bir yaşama duyulan özlemin ifadesi. Oysa insanlar için doğal yaşam, insanca yaşamdır. Ama bunu anlamıyorlar. Anlamak istemiyorlar. İnsan gibi yaşamak çok güç, o nedenle hiç olmazsa kurgusal düzeyde bundan kurtulma isteği var... Hayvana geri dönülüyor. Böylesi, insanca yaşamaktan çok daha kolay. Herkes sürüye katıldığından ötürü güven içerisinde, kentlerin yollarından geçip işe, yemliklerin başına ve eğlenceye gidiyor. Tıpkı büroda olduğu gibi, sınırları iyice çizilmiş bir yaşam. Böylesi bir yaşamda mucizeler değil, yalnızca kullanma talimatları, doldurulacak başvuru formları ve kurallar var. Özgürlükten ve sorumluluktan korkuluyor. O nedenle insanlar, kendi yaptıkları parmaklarının ardında boğulmayı yeğliyorlar." - Franz Kafka
Koltukta çoğu zaman uzun geceler boyunca kalıyor, gözünü bir an bile kırpmıyor ve saatlerce deriyi hışırdatıp duruyordu. Veya büyük çaba harcamaktan kaçınmaksızın bir koltuğu pencerenin dibine itiyor, pencerenin pervazına tırmanıp koltuğa basarak cama dayanıyordu; herhalde böyle yapmasının nedeni, geçmişte pencereden bakmanın iç dünyasında filizlendirdiği özgürlük duygusunu anımsamasıydı.
Esen kalın, hoşça kalın.

Paylaş :

Facebook Yorumlar

1 yorum :

  1. Merhabalar,

    Modern dünya edebiyatının ikonik ve özgün yazarlarından biri olan Franz Kafka‘nın romanlarını okumayı, gerek farklı bakış açıları edinmek gerek insan ilişkilerini çözümlemek açısından oldukça faydalı buluyorum. Yazarın, 1912 yılında yazdığı ‘’Dönüşüm’’ adlı romanını da bu hafta itibariyle bitirdim ve bu kitaptan derlediğim alıntıları okumanız için sizinle de paylaşmayı isterim: http://www.ebrubektasoglu.com/yazi/franz-kafkanin-donusum-romanindan-hafizama-kazinan-20-alinti/
    Kitabın en çarpıcı cümlesi, daha ilk satırda kendini gösteriyor.

    ‘’Gregor Samsa; bir sabah içini sıkan bunaltıcı düşler gördüğü uykusundan uyandığında, kendini devasa bir böceğe dönüşmüş olarak buldu.’’

    Umuyorum ilgiyle okursunuz,
    sağlıkla kalın.

    YanıtlaSil